tag:blogger.com,1999:blog-24901728500457826972024-03-13T05:16:55.793-07:00clavel"seçimini zekice yapmak yarılamaktır zafere giden yolu; diğer yarısı kayıtsızlıkla fethedilir. bir yanda istediğin herşeyi söyleyebilirsin,öte yanda mecbur değilsin. ben bir şekilde ikisini de yapmayı becerdim. bu yüzden benimle bir sorununuz varsa size aittir." charles bukowskiclavelhttp://www.blogger.com/profile/09235081182399750257noreply@blogger.comBlogger18125tag:blogger.com,1999:blog-2490172850045782697.post-39825709912519271982010-08-19T13:45:00.000-07:002010-08-19T14:05:55.886-07:00Alice'in Yalanları<a href="http://1.bp.blogspot.com/_OjRnTYhi1XI/TG2ccLbJjCI/AAAAAAAAAA8/DVpunnpZCLw/s1600/1ac.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5507229927260916770" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; WIDTH: 240px; CURSOR: hand; HEIGHT: 320px" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_OjRnTYhi1XI/TG2ccLbJjCI/AAAAAAAAAA8/DVpunnpZCLw/s320/1ac.jpg" border="0" /></a><br /><div>İnatla kavrulmuş bir saflıktı tek görmek istediğin dünyanın karanlığında Alice.Çocukluğumun köşesinden tuttun, sürükledin süt süt yalanlarına.Zoru gördün ,sevmedin onu,kaçtın hayallerine.Tatlı bir sığınaktı harikalar diyarın ve kahramanların.Sandım ki mor maviyse bana,budur gerçek.Bir kapı açtım ,içime kaçtım, moru mavi yaşadım.Sen hep şekerlemeleri sevdin Alice.Oysa kekremsi bir tat bırakmalıydı belki de direncimize yenik düşen engeller.Bana yalan söylediler Alice,bana yalanı sen söyledin Alice! Buharlaşan kedi,mavi tırtıl, şapkacı aradım durdum karşılaştığım insanlarda onları hep.Ama aslında ikimizde birer egolu "bok" tuk Alice.Kendini buğday ambarında sanan tavuklardan pek de bir farkımız yoktu.Ne adam gibi bir işe yaradık ne de birşey olabildik.Biz kadın bile olamadık. Ah be alice koca memelerimizle çocukluğumuzun çimenli tepelerinde koşuşturup durduk.Şimdi ben gidiyorum Alice,azad et tüm yanılgılarımı.Açtığın o kapıdan arkamı dönüp gidiyorum ,öldürecek ejderham bile yok.Fırtınaya karşı dimdik durmaktansa denize karşı oturup rüzgarın bana esmesini bekleyeceğim.Belki bir gün başka bir diyarda görüşmek üzere Alice.Hayallerle kal,Hayallerde kal.</div>clavelhttp://www.blogger.com/profile/09235081182399750257noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2490172850045782697.post-84803256741876964872010-05-06T04:14:00.001-07:002010-05-06T04:24:52.459-07:00<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_OjRnTYhi1XI/S-Km4OXUZCI/AAAAAAAAAA0/ZkXg57WqDP4/s1600/red.jpg"><img style="float: right; margin: 0pt 0pt 10px 10px; cursor: pointer; width: 213px; height: 320px;" src="http://1.bp.blogspot.com/_OjRnTYhi1XI/S-Km4OXUZCI/AAAAAAAAAA0/ZkXg57WqDP4/s320/red.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5468116382439990306" border="0" /></a><br />susuzluğum dinmedi hala.düşlerin soğukluğundan mıdır ödenmiş kefaretlerimin bana kucak açmamasından mıdır?bilemedim.hep bir yerlere koştum ateşimle ama bir türlü dindiremedim sözümü geçiremedim.eğmedi eğemedi bir türlü kafasını öne içimdeki dizginsiz atlar.ben hiç korkmadım aslında.tuvallerim boş kaldı, ayağımın altındaki çanakları kırmışım görmedim.denizden gelen rüzgar okşarken saçlarımı hiç ağlamadım ağlama dedim yüreğime tut kendini.lakin pes! tüm kanallarımın baraj kapıları kırıldı artık dayanıcak beton kalmadı hüznümün hırsına.peltek bir tutku savurdu bir kenara usumu ve seslendim usulca boşluğa beni bırakma beni.. bırakma..clavelhttp://www.blogger.com/profile/09235081182399750257noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2490172850045782697.post-81522223280179512682010-03-17T07:11:00.000-07:002010-03-17T07:19:12.113-07:00<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://3.bp.blogspot.com/_OjRnTYhi1XI/S6Dk17C5j-I/AAAAAAAAAAs/apD1SYtQyRY/s1600-h/18753_239747948622_171633248622_4306335_1913384_n.jpg"><img style="float: left; margin: 0pt 10px 10px 0pt; cursor: pointer; width: 200px; height: 160px;" src="http://3.bp.blogspot.com/_OjRnTYhi1XI/S6Dk17C5j-I/AAAAAAAAAAs/apD1SYtQyRY/s200/18753_239747948622_171633248622_4306335_1913384_n.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5449607164152352738" border="0" /></a><br />ben en çok ateşin çiçeklerini sevdim<br />bilinmeyen ülkenin sahipsiz,yalınayak çocukları topladı<br />onları karanlıkta<br />sonra soysuz ilan edildiler soylu soysuzlarcaclavelhttp://www.blogger.com/profile/09235081182399750257noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2490172850045782697.post-91460166397341842502010-03-17T07:00:00.000-07:002010-03-17T07:10:34.657-07:00ergenlik sancıları-3<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/_OjRnTYhi1XI/S6DizkK97kI/AAAAAAAAAAk/6C2YgfL-dlM/s1600-h/25085_368708553622_171633248622_4900333_6867061_n.jpg"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 198px;" src="http://2.bp.blogspot.com/_OjRnTYhi1XI/S6DizkK97kI/AAAAAAAAAAk/6C2YgfL-dlM/s320/25085_368708553622_171633248622_4900333_6867061_n.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5449604924629184066" border="0" /></a><br />sarı,yeşil,beyaz,siyah,mavi<br />hangi renk senin gözlüklerin çocuk?<br />görebiliyor musun gördüklerimi?<br />boyalı bedenler yığılmış her yere<br />keskin et kokusu<br />sızıyor mu damarlarına kılcal kılcal<br />ben miyim kör?<br />susma çocuk!<br />kırdım gözlükleri ben<br />hiç sevemedim ki...<br />sen bilirsin çocuk<br />zaman babanın bacak arasına sıkışmış ömürlerimizde<br />saklı cam kürelerimiz ceplerimizde<br />kır onları,al avucunun içine<br />bırak kanasın ellerin<br />korkma saftır kanın<br />sen gör yeter ki bir kere aynada<br />ellerinle kana buladığın yüzünü...clavelhttp://www.blogger.com/profile/09235081182399750257noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2490172850045782697.post-81979362487296403332010-03-17T06:53:00.000-07:002010-03-17T07:00:03.452-07:00ergenlik sancıları-2<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://3.bp.blogspot.com/_OjRnTYhi1XI/S6DgVgoK2VI/AAAAAAAAAAc/j8FdYcuxIJE/s1600-h/19449_277578548818_532008818_3273730_1555403_n.jpg"><img style="float: left; margin: 0pt 10px 10px 0pt; cursor: pointer; width: 152px; height: 200px;" src="http://3.bp.blogspot.com/_OjRnTYhi1XI/S6DgVgoK2VI/AAAAAAAAAAc/j8FdYcuxIJE/s200/19449_277578548818_532008818_3273730_1555403_n.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5449602209258592594" border="0" /></a><br />soysuzluğundan tohumlanan tümcelerinin gerisinde...<br />farzedişlerinin susmaz yenilgisinde..<br />ve közlerin dökülürkn bir bir bağrından...<br />tut!<br />sadece kendi kulluğunda<br />ol!<br />sadece enkazın ortasındaki papatya<br />ve sus!<br />sadece boş kutuların dibine<br />hiç!<br />heplerin dairliğinde...<br />sana dair<br />bana dair<br />ve aşka dair<br />nerde kalmıştık?clavelhttp://www.blogger.com/profile/09235081182399750257noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2490172850045782697.post-28295212902876577432010-03-17T06:24:00.000-07:002010-03-17T06:52:34.753-07:00ergenlik sancıları-1<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/_OjRnTYhi1XI/S6DeknNh3_I/AAAAAAAAAAU/iAeq5phbyJM/s1600-h/26128_356773604023_680914023_3527714_8103491_n.jpg"><img style="float: right; margin: 0pt 0pt 10px 10px; cursor: pointer; width: 200px; height: 186px;" src="http://2.bp.blogspot.com/_OjRnTYhi1XI/S6DeknNh3_I/AAAAAAAAAAU/iAeq5phbyJM/s200/26128_356773604023_680914023_3527714_8103491_n.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5449600269700685810" border="0" /></a><br />şöyle bir bakınca uzaktan öylece duran kristal bir kasesin ey hayat.daha düşünemeden nasıl dolduracağımı içini elime almak istiyorum bir hevesle seni.dokunuyorum avuçlarıma yerleşemeden paramparça oluveriyorsun.o anda anlıyorum aslında hiçbir zaman bütün olmadığını.herbir parçan ayrı taraflara dağılıyor.ayaklarımın altında hissediyorum tüm acını. batıyorsun ve kanatıyorsun.binlerce küçük yarık ayağımda.acıtmayan parça yok ki.ne huzur,ne dostluk,ne aşk,ne paylaşım,ne sevgi,ne...ne...ne...şeklin yok,rengin yok,tadın yok.sadece acıların,acımaların ve acıtmalarınla varsın.yine de varsın ve olmak zorundasın.varsan beni de varediyorsan yani sürecimi sen belirliyorsan kavramak gerekli çözüm ilüzyonunun yoksunluğunu.iki temel direğin var neden ve sonuç.bunlar arasında gidip geliyorsun.bu kadar basitsin.üstüne çıkmak ya da altına gerilemek zor yine de.seninle oynayabilirim.ama bu oyunda kazanmak ve kaybetmek için çelik gibi güce sahip olmam yetmez.gücün ta kendisi olmalıyım.clavelhttp://www.blogger.com/profile/09235081182399750257noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2490172850045782697.post-75506374769093718592010-01-02T15:19:00.001-08:002010-01-02T15:19:44.624-08:00gözlerimiz kapalı bir merdivene itiliyoruz "hadi çık" diye.kimi basamak çivili kimisi çivisiz.çivilere basarak ilerliyoruz çok kanatıyor evvelleri lakin bir vakit sonra gönül gözü görür oluyor çivilere bastırmadan bastırsa bile kanatmadan çıkarıyor o nasır tutmuş ayakları.ta ki merdivenin sonuna,zirvesine ulaştığımızda bir el açıveriyor gözlerimizi tek gerçeği iyice görelim diye işte o el ölümün eli.clavelhttp://www.blogger.com/profile/09235081182399750257noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2490172850045782697.post-61670641137311876372010-01-02T08:47:00.000-08:002010-01-02T08:49:19.771-08:00gökmaviyi pamuklar kapladığı vakit düşer benliğimin kar taneleri usulca yüreğime.her eriyiş kopacak her fırtınanın habercisidir aslında.susuz kalmış kadim ruhum onca kuraklığın ardından hazır mıdır yeşermeye?oysa kimsenin bilmediği dağlarda nice humuslu topraklar vardır sırtımızı döndüğümüz istekli ya da isteksiz.kırbaçlana kırbaçlana öğretildik olduğumuz yere mıhlanıp kalmayı.korku muydu bizi bunca bereketten alıkoyan? esaretin şimşeklerini çaktırmak gerek şimdi bir bir üstüne varsa bile yok olsun diye.ya kırıl beni kırdığın kadar ya da kaç kurtul bir daha uğrama topraklarıma.gönül kervanımın kuşları kimbilir hangi diyarlarda kanat çırpacak kavuşunca özgürlüğe?bilinmez. hiç ışık yakmadıysam aydınlıkta,yetsin diyedir gücüm çöktüğünde karanlık çöllerime. ezelden ebediyetedir yolum vaktidir göçün.clavelhttp://www.blogger.com/profile/09235081182399750257noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2490172850045782697.post-52912715440403837992009-04-19T11:01:00.000-07:002009-04-19T11:06:50.842-07:00mor bulutların üstünde dolaşıp tutku okyanusunda yüzelim ,buharlaşıp kimsenin bilmediği ormanlara yağalım,yeşilden geçip gün batımında kızıla çalalım...clavelhttp://www.blogger.com/profile/09235081182399750257noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2490172850045782697.post-76922772481387232052009-04-07T15:01:00.000-07:002009-04-07T15:02:19.293-07:00kırmamak için kırılıyorum ve kırıklarımı kendime saklıyorum...clavelhttp://www.blogger.com/profile/09235081182399750257noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2490172850045782697.post-53047488857596445642009-03-22T22:41:00.000-07:002009-03-22T22:42:27.255-07:00ellerim çözülüyor korkusuzluğuma bir karıncanın kararlığında biriktiyorum her parçayı tek tek özenle yerine koymaya çalışarak.üstüne basabilirsiniz tepemin hani basmasanız da olur şayet sırtımdan süzülen terin tadı yeterince tuzluyken umursamazlığınız tatsız gelir dilimin ucuna.<br />23.03.09clavelhttp://www.blogger.com/profile/09235081182399750257noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2490172850045782697.post-33061924825406151302009-03-09T19:27:00.000-07:002009-03-09T19:28:52.056-07:00<span style="font-family: times new roman;"><span style="font-family: verdana;"><span style="font-family: georgia;"><span style="font-family: lucida grande;"><span style="font-family: webdings;"><span style="font-family: courier new;"><span style="font-family: trebuchet ms;"></span></span></span></span></span></span>bir gün ağaçların arasındaki o kıyıda fısıldarken denize dolunay artık beni hatırlayamayan gözlerine bakacağım,anımsayacağım derinleşen çizgilerin ardında genç simalarımızı ve sonra şükredeceğim yanımda kaldığın her saniye için varlığına.bir de ölüme yüzünü döndüğünde elini sıkıca tutup yalvaracağım aldığın her nefese...<br />10.mart.09<br /><br /></span>clavelhttp://www.blogger.com/profile/09235081182399750257noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2490172850045782697.post-58918798793479180882009-03-09T19:07:00.001-07:002009-03-09T19:07:11.248-07:00nitelendirebildiğim herşeyi deliyorum her seferinde matkapla sana ulaşabilmek için ruhum.beni zamanda asılı bırakıp kaçıveriyorsun.bir bakıyorum bir dere kenarında ağlıyorsun hıçkıra hıçkıra bir bakıyorum bir fenerin tepesinde yanıp sönüyorsun karşı kıyılara.tek tutsak sen misin sanıyorsin ki gardiyanın olmak ne haddime.ören ben değilim duvarlarını dünya hapishanesinin.tünelleri kazarken nefesim ol ki birlikte son verelim tutsaklığına, tutsaklığıma,tutsaklığımıza...clavelhttp://www.blogger.com/profile/09235081182399750257noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2490172850045782697.post-74899823324839903472009-03-09T18:24:00.002-07:002009-03-09T18:25:07.500-07:00<h4>Kanverengi tonlarında mıydı biriktirdiğim acılar?bir yudum maviye susamışken ruhumun üstüne karanlığı örttüm.dünyanın bir köşesine sıkışıp kaldım küçücük bir toz zerreciği gibi.aslım havada uçuşan beyaz bir tüyken.tümcelerim ağız boşluğumdan mideme kaçıyor ne zaman dudaklarımı aralasam.ve bu sancı çok yakıyor midemi.anlatmam lazım yanımda kal diye.ve de korkmadan sarılmam sana.uzun zaman oldu hayattan bir hediye almayalı.elimde bir paket var şimdi açmaya korktuğum.içinde ne var henüz bilmiyorum merak da ediyorum çok.dışı parlak kırmızı beyaz kurdeleli paket.belki bir okyanus,belki kelebekler belki de karanlık soğuk bir mağara var içinde.kim bilir?kalpten çözmek gerek şifreleri.incitmeden incinmeden.bu kutsanma sürecinde en naif hislerimden bile ezici korkularla yüzleşmek gerek.kurşun geçirmez sanılan zırhımın daha da delik deşik olma ihtimalini göz önünde bulundurarak “gel” dedim sana… 7.nisan.2007</h4>clavelhttp://www.blogger.com/profile/09235081182399750257noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2490172850045782697.post-10555010528742129532009-03-09T18:24:00.001-07:002009-03-09T18:24:33.310-07:00<h4>Kıpkırmızı tutkular döküldü kamyondan, toplayamadık ki. Kafanı çevirdiğinde göremedin güzelliğimi. Gördüğün tek şey plastikti ve peşinden gittiğin. Ufak bir sevgi kırıntısı bıraktın sadece küçük kız kardeşine. Oysa abim olmanı istemedim hiçbir zaman. Kadınlığımın türevleri integraline denk düşmedi. Gözlerimden akan ruhumun masumiyeti mi korkuttu seni? Şimdi kabullenmeye çalışıyorum donukluğunu, plastiklerin arkasından gidişini ve katıklıyorum sana. Sakin olmam lazım…</h4>2006clavelhttp://www.blogger.com/profile/09235081182399750257noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2490172850045782697.post-24701084862010518382009-03-09T18:22:00.000-07:002009-03-09T18:23:34.640-07:00<h4>Sıkıyorum atlarımın dizginlerini süt kokulu utancımdan. Bir çocuk çığlığına hapsolmuş sevincim ve aman kırıldı kırılacak diye evhamlandığım kadınsı hüznümün ortak yapısı ruhumda elimi kolumu bağlayan ağzımı kapayan bu tatlı utanç. Bir düzine ben boğuşuyorum içimde duygularımla. Bazı anlar memnuniyetsiz ya da bazı anlar tatminkâr dışa vuruşlarımdan ibaretim. Yapılan tüm savaş birliğe dair. Bir kadının bir şekilde dirilişine… Zaman taviz verir mi? hayırsa hayır içinde de bir ihtimal arayacak kadar yırtıcı olmak lazım korkmadan kaçmadan dururken düştüğüm yerde. 20.Nisan.2007</h4>clavelhttp://www.blogger.com/profile/09235081182399750257noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2490172850045782697.post-12949464788946772662009-03-09T18:21:00.000-07:002009-03-09T18:22:16.341-07:00kırgınım<h4>Hangi ipin ucu hangi düğüme bağlı?<br />Kabullenilmeyiş mezarlığında<br />Gömülmemiş tabut farz edişlerim<br />Şimdi kirli ellerinizle bir avuç toprak atın üstüme,<br />Binlerce kader çizgisine ihtiyacım var<br />Hepsinin kesiştiği yerde durmak için<br />Yokluğum mu varlığımdan<br />Varlığım mı yokluğumdan ağır?<br />Ya da fark eder mi?<br />Nasılsa ritmik değil hayatın ruhuma vuruşları<br />Kırgınım…<br />Kanatları kırılmış peri,<br />Gidenlerin arkasından bakakalan küçük kız çocuğu,<br />Okyanusa ulaşamadan avlanan balık,<br />Fidanları büyüyemeden yakılan orman kadar…<br />KIRGINIM…<br />Kollarımı açıp koşarken size kaçın!<br />Korkun sevgiden, sevgimden<br />Anlamayın anlayamayın anlatmak istediklerimi<br />Ruhani merdivenin bir basamak üstündeyim<br />Dünyaya kanıp bir basamak altta kaldınız<br />Ulaşılmaz olmak benim suçum değil…</h4>2007clavelhttp://www.blogger.com/profile/09235081182399750257noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2490172850045782697.post-38708142593396470162009-03-09T18:17:00.000-07:002009-03-09T18:20:48.349-07:00<h4>bir damla gözyaşı düştü içtiğim şaraba hüznün bir parçası mı yoksa sevincin taşması mı?koştum tüm sokaklarını boşluğumun beni aradım korktum,kaçtım ve gülümsedim.yıkıntı bir binanın bodrum katından gelen inlemelere yaklaştım huysuz cesaretimle doğuran bir kadın vardı kardinal kırmızısı kanlar içinde minik yeşil bir şemsiye çıktı içinden.bir an gözgöze geldim kadınla benim bedenimdi ama ben değildim."senin" dedi.aldım açtım şemsiyeyi güneş doğdu birden ve edith piaf beliriverdi bordo ruju ve siyah elbisesiyle la vien rose u söyleyerek yaklaştı yürüyüşünden acısına aktım.acısında rüyalarını yakaladım bıraktım,yürüdüm gittim.bakmadım arkama.şemsiye beni gökyüzüne çıkardı bulutlara selam verdim şarkı söyledim "two less lonely people in the woooooorld" arka koroda kuşlar vardı. zamana bir tokat attım sonra sıkıca sarıldım beni bırakıp gitmedin diye.aşka döndüm yüzümü "gel" dedi "yık da gel önündeki korku duvarlarını" açtı kucağını doldu gözlerim hasretle öylece kalakaldım dilim damağım kuru.kendime kızdım sonra sonsuz ol dedim.şimdi bıraksam evrene tüm parçacıklarımı bir çocuğun burnunun üstüne konar mı?bir ağacın dallarından süzülüp toprağa düşer mi?bir şarkının yarım seslik bir notası olabilir mi?bir kadının teninden rüzgara dağılır mı?ve ey yüce tanrı senin bağrına ulaşır mı?</h4>2008clavelhttp://www.blogger.com/profile/09235081182399750257noreply@blogger.com0