19 Ağustos 2010 Perşembe

Alice'in Yalanları


İnatla kavrulmuş bir saflıktı tek görmek istediğin dünyanın karanlığında Alice.Çocukluğumun köşesinden tuttun, sürükledin süt süt yalanlarına.Zoru gördün ,sevmedin onu,kaçtın hayallerine.Tatlı bir sığınaktı harikalar diyarın ve kahramanların.Sandım ki mor maviyse bana,budur gerçek.Bir kapı açtım ,içime kaçtım, moru mavi yaşadım.Sen hep şekerlemeleri sevdin Alice.Oysa kekremsi bir tat bırakmalıydı belki de direncimize yenik düşen engeller.Bana yalan söylediler Alice,bana yalanı sen söyledin Alice! Buharlaşan kedi,mavi tırtıl, şapkacı aradım durdum karşılaştığım insanlarda onları hep.Ama aslında ikimizde birer egolu "bok" tuk Alice.Kendini buğday ambarında sanan tavuklardan pek de bir farkımız yoktu.Ne adam gibi bir işe yaradık ne de birşey olabildik.Biz kadın bile olamadık. Ah be alice koca memelerimizle çocukluğumuzun çimenli tepelerinde koşuşturup durduk.Şimdi ben gidiyorum Alice,azad et tüm yanılgılarımı.Açtığın o kapıdan arkamı dönüp gidiyorum ,öldürecek ejderham bile yok.Fırtınaya karşı dimdik durmaktansa denize karşı oturup rüzgarın bana esmesini bekleyeceğim.Belki bir gün başka bir diyarda görüşmek üzere Alice.Hayallerle kal,Hayallerde kal.